Sayı Bilgileri Issue Information
ss. i - vi | DOI: https://doi.org/https://doi.org/10.29329/upsead.2025.1335 Özet Anaktar kelimeler: | |
Orjinal Araştırma Makaleleri An Examination of the Correlation Between Growth Mindset, Grit, and Problem-Solving Skills
Esin Özer, Erdem Cankut ss. 1 - 16 | DOI: https://doi.org/10.29329/upsead.2025.1335.1 Özet The growth mindset is founded on the notion that human attributes, including intelligence, talent, and personality, are adaptable and can be enhanced. The primary objective of this study is to investigate the correlation between growth mindset, grit, and problem-solving skills. The study was carried out in the academic year 2023-2024, including a sample of 437 students assigned to the 8th grade of a secondary school situated in the Efeler district of Aydın province. For data collection, the Problem Solving Inventory for Children, the Short Grit Scale, and the Growth Mindset Beliefs Scale were employed. An examination of the acquired data was conducted using the Mann-Whitney U test and Spearman correlation analysis. The study's findings revealed a notable correlation between students' growth mindset, grit, and problem-solving skills. Therefore, suggestions for further investigation were put forward based on these results. Anaktar kelimeler: 8th grade students, growth mindset, grit, problem-solving skills | |
Orjinal Araştırma Makaleleri Rehberlik ve Psikolojik Danışma Alanında Yapılan Lisansüstü Tezlerin Araştırma Eğilimleri: Bir İçerik Analizi Çalışması
Büşra Akyürek, Dilek Gençtanırım Kurt ss. 17 - 41 | DOI: https://doi.org/10.29329/upsead.2025.1335.2 Özet Bu araştırmanın amacı Rehberlik ve Psikolojik Danışma alanında Türkiye’de yapılan lisansüstü tez çalışmalarını inceleyerek bu alandaki araştırma eğilimlerini belirlemektir. Bu amaç doğrultusunda 2022 ve 2023 yıllarında Rehberlik ve Psikolojik Danışma alanında Ulusal Tez Merkezi veri tabanında yayınlanmış tüm tez çalışmaları araştırmaya dahil edilerek incelenmiştir. Tezler araştırma konuları, çalışma grupları, araştırma desenleri, istatiksel analiz yöntemleri ve araştırma grubu büyüklükleri olmak üzere beş farklı kategoride incelenmiştir. Tezler doküman analizi yöntemiyle incelenerek içerik analizi metodu kullanılarak çözümlenmiştir. Elde edilen bulgulara bakıldığında, bu alanda yayınlanan tezlerin büyük bir çoğunluğunun nicel araştırma desenleri kullanılarak hazırlandığı bu duruma paralel olarak en çok kullanılan istatiksel yöntemlerinde betimsel istatikler, pearson korelasyon analizi, t-testi, ANOVA gibi kestirimsel yöntemlerden oluştuğu görülmüştür. En sık olarak üniversite ve lise öğrencileri ile araştırmaların yürütüldüğü tespit edilmiştir. En çok çalışılan konu alanının kişisel sosyal rehberlik alanları olduğu, tezlerde örnek büyüklüğü bakımından en çok 301-600 arası katılımcı ile 601-1000 arası katılımcının tercih edildiği görülmüştür. Araştırma bulguları literatür çerçevesinde tartışılmıştır. Anaktar kelimeler: Rehberlik ve Psikolojik Danışma, doküman analizi, lisansüstü tezler | |
Orjinal Araştırma Makaleleri Travma Sonrası Bilişler ve Yalnızlığın Psikolojik Yardım Alma Niyeti ile İlişkisi
Büşra Uyar Cengiz, Firdevs Savi Çakar ss. 43 - 66 | DOI: https://doi.org/10.29329/upsead.2025.1335.3 Özet Bu çalışma, üniversite öğrencilerinde travma sonrası bilişler ve yalnızlığın psikolojik yardım alma niyetini yordama düzeyini incelenmeyi amaçlamaktadır. İlişkisel tarama modeli ile gerçekleştirilen bu araştırmanın katılımcıları 2022-2023 eğitim öğretim yılı güz döneminde Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi farklı bölüm/programlarında öğrenim gören 549 üniversite öğrencisinden oluşmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Kişisel Bilgi Formu, Travma Sonrası Bilişler Formu, Sosyal ve Duygusal Yalnızlık Ölçeği ve Psikolojik Yardım Alma Niyeti Envanteri kullanılmıştır. Araştırmada yapılan çoklu regresyon analizinde; yalnızlık ve cinsiyet değişkeninin her ikisi birlikte psikolojik yardım alma niyetini anlamlı düzeyde yordarken; travma sonrası bilişlerin ise psikolojik yardım alma niyetini anlamlı düzeyde yordamadığı sonucuna ulaşılmıştır. Elde edilen bulguların travma sonrası bilişler ile ilgili çalışmalara katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Anaktar kelimeler: Travma sonrası bilişler, yalnızlık, psikolojik yardım alma niyeti | |
Derleme Makaleleri Psychological Richness: Conceptual Framework and Literature Review
Fatma Betül Yılmaz, Seydi Ahmet Satıcı ss. 67 - 74 | DOI: https://doi.org/10.29329/upsead.2025.1335.4 Özet A psychologically rich life is a new form of well-being and an alternative to eudaimonic and hedonic well-being. Psychological richness is associated with happiness and meaning, but it is a different concept with unique predictors and outcomes. Personality correlates of psychological richness are openness to experience, extraversion, and low neuroticism. Moreover, activities like taking trips, reading fiction, studying abroad, and social events are related to higher psychological richness. Additionally, psychological richness is related to higher cognitive complexity, such as the tendency to holistic thinking and attributional complexity. The ultimate end point of psychological richness is wisdom. The Psychologically Rich Life Questionnaire was developed to measure psychological richness, and it was adapted into Turkish. The psychologically rich life is a newly suggested way to reach a good life. Anaktar kelimeler: Psychological richness, good life, well-being, eudaimonic well-being, hedonic well-being | |
Orjinal Araştırma Makaleleri Öğretmen Adaylarının Ahlaki Zekâ ile Kültürel Değerlere Duyarlı Eğitime Hazırbulunuşluk Düzeyleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi
Mehmet Doğru, Kasım Karataş ss. 75 - 89 | DOI: https://doi.org/10.29329/upsead.2025.1335.5 Özet Bu araştırma, öğretmen adaylarının ahlaki zekâ düzeyleri ile kültürel değerlere duyarlı eğitime hazırbulunuşluk seviyeleri arasındaki ilişkiyi incelemektedir. Araştırma, 2023-2024 akademik yılında Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Eğitim Fakültesinde öğrenim gören 422 öğretmen adayı ile gerçekleştirilmiştir. Veriler, "Ahlaki Zekâ Ölçeği" ve "Kültürel Değerlere Duyarlı Eğitime Hazırbulunuşluk Ölçeği" kullanılarak toplanmış ve pearson korelasyon ile basit doğrusal regresyon analizleri yapılmıştır. Bulgulara göre, öğretmen adaylarının ahlaki zekâ düzeyleri ile kültürel değerlere duyarlı eğitime hazırbulunuşluk seviyeleri arasında anlamlı ve pozitif bir ilişki olduğu belirlenmiştir (r=0,558; p<.01). Regresyon analizi, ahlaki zekânın kültürel değerlere duyarlı eğitime hazırbulunuşluğu %31,1 oranında yordadığını göstermiştir. Bulgular, öğretmen adaylarının mesleki yeterliliklerinin artırılması için ahlaki ve kültürel farkındalık odaklı eğitim içeriklerine ihtiyaç duyulduğunu ortaya koymaktadır. Öğretmen yetiştirme programlarının, etik ve kültürel farkındalık temelli içeriklerle zenginleştirilmesi önerilmektedir. Anaktar kelimeler: Ahlaki zeka, kültürel değerlere duyarlı eğitim, öğretmen eğitimi, etik değerler | |
Derleme Makaleleri Ölüm İle Ayrılığı Tartmışlar, Elli Dirhem Ağır Gelmiş Ayrılık: Modern Zamanlarda Kadim Duyguları Yaşamak
Yener Özen ss. 91 - 119 | DOI: https://doi.org/10.29329/upsead.2025.1335.6 Özet Ayrılık ve yas, bireylerin yaşamlarında karşılaşabilecekleri en derin ve evrensel deneyimler arasında yer alır. Bu süreçlerin sağlıklı bir şekilde yönetilmesi, bireylerin duygusal iyileşmesi ve yaşam kalitesinin artırılması açısından kritik öneme sahiptir. Güncel araştırmalar ve terapötik yaklaşımlar, yasın çok boyutlu doğasını anlama ve bireylere etkili destek sağlama çabalarını yansıtmaktadır. Psikolojik dayanıklılık, sosyal destek, kültürel faktörler ve terapi, ayrılık ve yasla başa çıkma süreçlerinde ön plana çıkan temel faktörlerdir. Yas sürecinde psikolojik dayanıklılığın önemi, bireylerin kayıpla başa çıkma kapasitelerinin farklılıklarını ortaya koymaktadır. Sağlıklı yasla başa çıkma mekanizmalarının geliştirilmesi, uzun vadeli psikolojik sorunların önlenmesine yardımcı olabilir. Sosyal destek, yas tutan bireyler için duygusal destek sağlamanın yanı sıra, kayıpla başa çıkma stratejilerinin geliştirilmesinde de önemli bir rol oynar. Kültürel faktörler, yas tutma süreçlerinin ve ifade biçimlerinin çeşitliliğini vurgulayarak, bireysel ve toplumsal düzeyde yasın anlaşılmasını derinleştirir. Terapi, yas tutan bireylere yönelik destek sağlamada merkezi bir rol üstlenir. Geleneksel terapötik müdahalelerin yanı sıra, sanat terapisi, hayvan destekli terapi, doğa tabanlı terapi ve mindfulness gibi alternatif terapi yöntemleri, yas sürecinde bireylerin duygusal ifadesini teşvik eder ve duygusal iyileşmeyi destekler. Bu terapötik yaklaşımlar, bireylerin yasla başa çıkmalarına ve kayıptan kaynaklanan duygusal yükü sağlıklı bir şekilde işlemelerine yardımcı olur. Ayrılık ve yas üzerine ileri araştırmalar, nörobilimsel perspektifler, pozitif psikoloji, kültürlerarası yaklaşımlar ve sosyal medyanın rolü gibi çeşitli temaları içermekte ve bu süreçlerin daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacak yenilikler sunmaktadır. Bu ileri çalışmalar, yas tutan bireylere daha kapsamlı ve duyarlı destek sağlama potansiyeline sahiptir ve yas süreçlerinin yönetilmesi konusunda multidisipliner bir yaklaşımın önemini vurgular. Anaktar kelimeler: Ayrılık, yas, ayrılık terapisi, yas terapisi, modern terapiler | |
Orjinal Araştırma Makaleleri Matematik Eğitiminde Değer Aktarımı: Eğitsel Medya İçeriği ve Matematik Öğretim Programının Karşılaştırmalı İncelemesi
Betül Demirci, Atilla Özdemir ss. 121 - 141 | DOI: https://doi.org/10.29329/upsead.2025.1335.7 Özet Matematik eğitimi, sadece bilişsel becerilerin gelişimine katkı sunmakla kalmaz; aynı zamanda öğrencilerin toplumsal ve ahlaki değerleri içselleştirmelerine olanak tanıyan bir öğrenme alanıdır. Günümüzde medya içerikleri, özellikle çocuklara yönelik televizyon programları, değerler eğitimi açısından önemli bir araç haline gelmiştir. Bu bağlamda, bu çalışmanın amacı, Sihirli Matematik TV Programı'nda yer alan değersel unsurların, 2024 yılında yayımlanan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli matematik öğretim programında tanımlanan kök değerlerle ne ölçüde örtüştüğünü belirlemektir. Araştırmanın kuramsal temeli değerler eğitimi, medya destekli öğrenme ve problem çözmenin eğitsel ve değersel boyutlarına dayanmaktadır. Nitel araştırma desenine sahip çalışmada, söylem analizi ve doküman analizi yöntemleri bir arada kullanılmıştır. Veriler, 2018–2021 yılları arasında yayımlanan Sihirli Matematik TV Programı’nın 20 bölümüne ait transkriptler ile 2024 öğretim programının değerler listesi ve öğrenme çıktılarından elde edilmiştir. Kodlama süreci, öğretim programındaki kök değerler temel alınarak yürütülmüştür. Analiz sonuçları, programda en sık vurgulanan değerlerin “saygı”, “sorumluluk” ve “sabır” olduğunu; ayrıca “çalışkanlık”, “dostluk”, “estetik” ve “mütevazılık” gibi değerlerin dolaylı biçimde işlendiğini ortaya koymuştur. TV programının, yeni öğretim programından önce yayınlanmış olmasına rağmen, değersel açıdan güncel programla önemli örtüşmeler gösterdiği görülmüştür. Ancak bu tarihsel farklılık, çalışmanın sınırlılıkları arasında yer almaktadır. Sonuç olarak, medya içeriklerinin matematik öğretiminde değersel kazanımları destekleyecek şekilde yapılandırılması önerilmektedir. Anaktar kelimeler: Matematik eğitimi, değerler eğitimi, söylem analizi, doküman analizi | |
Orjinal Araştırma Makaleleri Sosyal Bilgiler Dersinde Storyline Yaklaşımının Öğretmen ve Öğrenci Görüşleri Çerçevesinde İncelenmesi
Emel Deveci, Aylin Yazıcıoğlu ss. 143 - 162 | DOI: https://doi.org/10.29329/upsead.2025.1335.8 Özet Bu araştırmanın temel amacı ilkokul 4. sınıf öğrencilerinin sosyal bilgiler dersi kapsamında yapılan Storyline yaklaşımı çalışmalarının öğrenci ve öğretmen görüşleri çerçevesinde ele alınmasıdır. Karaman ili Merkez ilçesindeki bir devlet okulunda gerçekleşen bu araştırma nitel araştırma yöntemlerinden olgubilim (fenomenoloji) çalışması doğrultusunda desenlenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu 23 ilkokul 4. sınıf öğrencisi ve bir sınıf öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak öğrenci kişisel bilgi formu, yapılandırılmamış gözlem, öğrenci günlük değerlendirme formu, yarı yapılandırılmış öğretmen görüşme formu ve odak grup görüşme formu kullanılmıştır. Veri toplama süreci 7 hafta sürmüştür. Araştırmanın verileri içerik analizi ile çözümlenmiştir. Storyline yaklaşımı ile işlenen sosyal bilgiler dersinin uygulamaları sonucunda alınan tüm veriler göz önünde bulundurulduğunda; öğrencilerin derste eğlendiği, mutlu olduğu, aktif olarak derse katıldıkları ve etkinlikleri severek yaptıkları gözlenmiştir. Öğrencilerin Storyline uygulamaları görüşlerine yönelik olarak eğlenceli, güzel, mutlu olma, farklı, beğeni ve hoşlanma, dersi sevme gibi temalarda düşüncelerine rastlanmıştır. Sınıf öğretmeni yaklaşımın uygulanabilir olduğunu, yaparak yaşayarak öğrenmenin sağlandığını ve dersin kalıcılığının arttığı ifade etmiştir. Storyline yaklaşımının sosyal bilgiler dersinin diğer ünitelerinde de işlenebileceği, farklı sınıf düzeylerinde ve farklı derslerde uygulanabileceği, öğrencilerin zorlandığı konu ve derslerde kullanılabileceği önerilmektedir. Anaktar kelimeler: Storyline Yaklaşımı, Sosyal Bilgiler, 4. Sınıf Öğrencileri | |
Orjinal Araştırma Makaleleri Akış Yaşantısı ve Psikolojik Sağlamlık Arasındaki İlişkide Ekopsikolojik Duyarlılığın Etkisi
Hasan Kütük ss. 163 - 176 | DOI: https://doi.org/10.29329/upsead.2025.1335.9 Özet Akış yaşantısı, bireyin iyi oluşunu destekleyen önemli pozitif psikoloji kavramları arasında yer alır. Aynı şekilde, psikolojik sağlamlık da bireyin başa çıkma becerileri ve uyum sağlama yeteneği ile ilişkili önemli bir göstergedir. Bu iki kavram arasındaki ilişkiyi etkileyebileceği düşünülen ve literatürde henüz yeni bir kavram olan ekopsikolojik duyarlılık ise bireylerin doğaya yönelik farkındalıklarını ve duyarlılıklarını ifade etmektedir. Bu araştırmanın temel amacı, akış yaşantısı ile psikolojik sağlamlık arasındaki ilişkide ekopsikolojik duyarlılığın etkisini incelemektir. Araştırmanın örneklem grubu yaşları 18-76 aralığında değişen 463 yetişkinden oluşmaktadır. Araştırmanın verileri Akış Yaşantısı Ölçeği, Kısa Psikolojik Sağlamlık Ölçeği ve Ekopsikolojik Duyarlılık Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Veriler yapısal eşitlik modellemesine (YEM) uygun olarak AMOS istatistik programı aracılığı ile analiz edilmiştir. Bulgular, akış yaşantısı ile psikolojik sağlamlık arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğunu ve bu ilişkide ekopsikolojik duyarlılığın kısmi bir aracı rol oynadığını ortaya koymuştur. Elde edilen bulgular, bireylerin doğa ile olan ilişkilerinin güçlendirilmesinin psikolojik sağlamlıklarını artırabileceğini göstermektedir. Bu doğrultuda, doğa temelli müdahalelerin bireysel iyi oluşu desteklemede kullanılması önerilmektedir. Araştırma, doğa temelli duyarlılıkların psikolojik sağlamlığa katkısını vurgulayarak pozitif psikoloji alanına özgün bir katkı sunmaktadır. Anaktar kelimeler: Akış yaşantısı, psikolojik sağlamlık, ekopsikolojik duyarlılık | |
Orjinal Araştırma Makaleleri Ergenlerde Aile İçi Günlük Etkileşim Süreleri ile Dijital Bağımlılık Arasındaki İlişkide Yatakta Akıllı Telefon Kullanımına Bağlı Uyku Ertelemenin Aracı Rolü
Fedai Kabadayı ss. 177 - 194 | DOI: https://doi.org/10.29329/upsead.2025.1335.10 Özet Dijital araçlar yaşamı kolaylaştırsa da bilinçsiz ve aşırı kullanımları, özellikle ergenlik döneminde, ciddi fizyolojik ve psikolojik sorunlara yol açabilmektedir. Ergenlik döneminde dijital bağımlılık daha belirgin hale gelebilir ve uzun vadede geri dönülmesi zor etkiler oluşturabilir. Ergenlerde dijital bağımlılığı azaltmak için olumlu aile ortamlarının önemli bir koruyucu rol oynayabileceğine ilişkin araştırmalara rağmen mevcut araştırmalar oldukça sınırlıdır. Aile ilişkilerinin zayıf olması, ergenlerin daha fazla yalnız vakit geçirmesine ve özellikle geceleri yatakta akıllı telefon kullanımına bağlı uyku erteleme davranışını artırarak dijital bağımlılığın gelişmesine zemin hazırlayabilir ve bu süreçte geceleri yatakta akıllı telefon kullanımına bağlı uyku erteleme aracı bir rol oynayabilir. Önceki alanyazına dayanarak bu çalışma, ergenlerde aile içi etkileşim biçimleri (günlük sohbet ve ortak etkinlik süresi) ile dijital bağımlılık arasındaki ilişkide, yatakta akıllı telefon kullanımına bağlı uyku ertelemenin aracı rolünü incelemektedir. Doğu Karadeniz Bölgesi’nden 235 (Yaşort = 16.08, Ss = .92, ranj = 15-19) ergenle yürütülen araştırmada, aile içi günlük sohbet ve ortak etkinlik süreleri ile dijital bağımlılık arasında negatif yönde ilişkiler saptanmış, yatakta akıllı telefon kullanımına bağlı uyku ertelemenin bu modellerde tam aracılık rolünün olduğu bulunmuştur. Araştırmanın bulguları tartışılmış ve öneriler sunulmuştur. Anaktar kelimeler: Dijital bağımlılık, aile içi günlük etkileşim, yatakta akıllı telefon kullanımına bağlı uyku erteleme, ergen |